Bağışıklı Sisteminizi
Ozon Terapisi ile Güçlendirin

Antik çağlarda "Tanrının Nefesi" olarak adlandırılan ozon bugün bir çok hastalığın tedavisinde tamamlayıcı tedavi olarak kullanılmaktadır. Ozon terapi, belirli bir miktarda tıbbi oksijen/ozon karışımının dolaşım sistemine, vücut boşluklarına veya deri üstüne uygulanmasıdır. Medikal ozon/oksijen karışımının 1970'li yıllardan bu yana Avrupa'da, özellikle Rusya, Almanya ve İtalya'da yaygın şekilde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Ozon terapisi insan vücudunun iki güçlü potansiyeli olan "antioksidan ve "antiinflamatuar" potansiyellerini kullanan ve tüm vücutta bir alarm reaksiyonuna neden olarak vücudu hastalıklar karşısında güçlendiren bir tedavi yöntemidir. Kanda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ihtiyacı olan dokulara daha fazla oksijen bırakmasına yardımcı olur. Bu sayede dolaşım bozukluklarından kaynaklanan "yeterli kanlanamama" kaynaklı sorunların çözümünde büyük bir yardımcıdır. Diğer tıbbi tedavi yöntemlerinde olduğu gibi ozon terapide de beklenen yarar hastalığın ve hastanın durumuna bağlıdır. Ancak ozon terapisi ile hastanın genel durumunda iyileşme ve yakınmalarında büyük ölçüde azalma olmaktadır. Ozon terapisinin uygulanamadığı durumlar oldukça sınırlıdır. Hamileliğin ilk 3 ayı, hipertiroidi, Favizm, akut hemolitik anemi, kalp krizinin akut dönemi dışında her durum ve hastalık için ozon terapisi uygulanabilir. Ozona bağlı herhangi bir alerjik reaksiyon bildirilmemiş , bilinen herhangi bir yan etkisi tespit edilmemiştir.